Ruh sağlığımız, günlük yaşamımızdaki duygu, düşünce ve davranışlarımızı şekillendiren temel unsurdur. Ancak bu alanda çok daha derin bir etken bulunmaktadır: değerlerimiz ve inançlarımız. Kendimize, dış dünyaya ve diğer insanlara yönelik geliştirdiğimiz değer ve inançlar, ruh sağlığımız üzerinde oldukça güçlü bir etkiye sahiptir. Bu yazımda, değerlerin ve inançların ruh sağlığımıza olan etkilerini ve bu etkileşimi anlamanın
Günlük hayatımızda alışkanlıklarımızın büyük bir yeri vardır. Her sabah aynı saatte kalkmak, kahve içmek ya da egzersiz yapmak gibi davranışlar, zamanla alışkanlık haline gelir. Ancak bazı alışkanlıklar, belirli bir süre sonra kontrol edilemez bir boyuta ulaşabilir ve bağımlılığa dönüşebilir.
Sağlıklı bir cinsel hayat, evliliklerin uzun vadede mutlu ve güçlü kalmasını sağlayan temel faktörlerden biridir. Eşler arasındaki sağlıklı cinsellik ise yalnızca fiziksel tatmin değil, aynı zamanda duygusal ve ruhsal yakınlığın da sürdürülebilir olması anlamına gelir.
Günümüzün stresli ve yoğun tempolu yaşam tarzı, birçok insanın duygusal yeme deneyimlemesine neden olabilir. Duygusal yeme, duygusal boşlukları doldurmak veya zor duygularla başa çıkmak için yeme alışkanlığı olarak tanımlanır. Bu durumda, yemek yemek duygusal rahatlama veya geçici bir kaçış sağlar. Ancak, uzun vadede duygusal yeme sağlık sorunlarına ve kötü hissetmeye yol açabilir. Bir yeme bozukluğudur.
Günümüzde beyin araştırmaları, insan davranışlarını ve öğrenmeyi anlamamıza yardımcı olan önemli keşiflere yol açmıştır. Beynin ödül sistemi, özellikle motivasyon, öğrenme ve zevkle ilgili olan karmaşık bir ağdan oluşur. Bu sistem, insanın belirli eylemleri tekrarlamasını teşvik eder ve nihayetinde öğrenme süreçlerine yön verir. Ruhsal durum için bu alan, hem bireysel davranışları hem de genel ruh halini
Değerli Ziyaretçilerimiz ve Takipçilerimiz, Size müjdeli bir haberimiz var! Kişisel web sitemize yapılan siber saldırının ardından, gerekli güvenlik önlemlerini aldık ve sayfamızı güncelledik. Artık web sitemiz, eski gücü ve canlılığıyla sizler için yeniden aktif durumda. Bu süreçte yaşanan aksaklıklar ve olası rahatsızlıklar için özür dileriz. Güvenliğimizi artırmak adına alınan önlemlerle, web sitemizi daha güvenli hale
Bağımlılık, bireylerin hayatlarını etkileyen derin ve karmaşık bir sorundur. Ancak, birçok madde bağımlısı birey, tedaviye karşı direnç gösterebilir veya tedaviyi reddedebilir. İşte bu noktada, “Madde Bağımlısı Bireylere Tedaviyi Kabul Ettirme Eğitimleri” devreye giriyor.
Çalıştığım danışanlarımdan zaman zaman sertleşme (ereksiyon) problemi hakkında yaşadıkları problemleri duyuyorum ve bazen bu problemi ifade etmekte de zorlanan danışanlarım olabiliyor. Bu nedenle detaylı bir yazı ile bilgilendirmek istedim. Ancak unutulmamalı ki bu yazı kendinize tanı koymanız ve teşhis için değildir.
Yurtdışında sıklıkla duyduğumuz ve artık Türkiye’de de bağımlılık yapıcı bir madde olarak yayılan ketamin, köpek eroini ismiyle de kullanıcılar arasında adlandırılmaktadır. Ketamin, başlangıçta anestezi amaçları için geliştirilmiş bir ilaçtır. Bu madde, anestezik özelliklere sahip olmasının yanı sıra narkotik bir etkiye de sahiptir. İlk olarak 1960’ların ortalarında kullanılmaya başlanmıştır ve hâlâ cerrahi işlemlerde, travma tedavilerinde ve
Ekstazi ve ecstasy gibi yazılımlarla da kullanılan extacy zaman zaman da şeker, hap ya da üzerindeki şekillerle isimlendirilebiliyor. Genellikle MDMA (3,4-metilendiyoksimetamfetamin) adı verilen bir uyuşturucu madde içeren bir bağımlılık yapan psikoaktif madde türüdür. MDMA, genellikle parti ortamlarında kullanılan ve kullanıcıya enerji artışı, artmış sosyal etkileşim ve duygu değişimleri gibi etkiler sağlayan bir maddedir.